…Ses, Harf Alfabe…
(Ses)
Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda meydana getirdiği titreşime ses denir. Çevremizde ses çıkaran sayısız varlık vardır. İnsanlar, hayvanlar, taşıtlar, müzik aletleri, şelale, rüzgâr, yağmur ses çıkaran varlıklardandır.
Kendiliğinden ses çıkaran varlıklara doğal ses kaynakları denir. Ses kaynaklarının ses çıkarabilmesi için titreşim gerekir. Müzik aletlerinde bunu çok net görebiliriz. İnsanların ses çıkarması da titreşimle olur. Gırtlağımızda bulunan ses telleri akciğerlerimizde bulunan hava ile titreşerek ses çıkmasını sağlar.
Ses grupları
Ses oluşturan her varlık ses kaynağıdır. Üç çeşit ses kaynağı vardır:
Canlı Varlıklar: Hayvanlar, insanlar…
Cansız Varlıklar:” Davul, gitar, flüt Sesi Vs..
Dogal Afet: Gök gürültüsü,rüzgar vs…
Sesin yayılımı
Sesin yayılması için maddesel ortama ihtiyaç vardır. Yani boşlukta ses yayılmaz. Ses dalgalar halinde yayılır. Ses kaynağından çıkan ses maddenin taneciklerini titreştirir. Bu nedenle ses yayılır. Ses dalgasının her bir tam devrinde bir sıkışma ve bir seyrekleşme serisi vardır. Ses, tanecikten taneciğe yayılır, tanecikler ne kadar sık ise o kadar hızlıdır. Sesin yayılma hızı sırasıyla katıdan sıvıya, sıvıdan gaza azalır. Hız (V) = uzaklık (D)/ süre (T) biçiminde gösterilen genel hız formülü aslında teorik bir değer niteliği taşımamaktadır. Çünkü bu formülde göz önüne alınmayan dış faktörler, ses dalgalarının hızı üzerinde bir dizi etkiler yaratır. Örneğin rüzgar sesi uzaklara taşır, gece ve gündüzün sıcaklık farkları ses dalgalarını etkiler. Ses dalgaları katılarda yaklaşık olarak 5000 m/s hızla yayılır. Suda 1453 m/s hızla yol alır. Havada 340 m/s yol alır.
Sesin yapısal yönü
Bir saniyelik zaman içersinde değişken hareketin ya da titreşimlerin sayısı frekans olarak tanımlanır. Bu tanımlamada her periyod/saykıl 1 Hz (Hertz) olarak gösterilir. Hz sayısı arttıkça sesin frekansı da artmaktadır. Sesin yapısal yönünü frekans belirler:
Sesin tınısı
Sesin tınısı, aynı frekansta olduğu halde kaynaklar farklı ise seslerin farklı olarak algılanmasıdır. Sesler arasındaki renk farkıdır. Ses kendine özgü olan bu rengi, taşıyıcı bir titreşimin (asal dalganın) üzerine “oranlı” olarak, yan titreşimlerin (harmoniklerin) binmesiyle oluşan karmaşık titreşimlerin sonucu sonucunda kazanır. Frekansı oluşturan saniyedeki periyot sayısı, ne kadar fazla olursa ses o kadar tiz; ne kadar az olursa, o kadar bas niteliğe bürünür.
Ses zarfları
Sesin tınısını etkileyen etkenlerden biri ses zarfıdır. Ses zarfı, ses yoğunluğunun zaman içindeki değişimini ifade eder ve üç evre ile açıklanabilir.
* Çıkış (attack): Bir ses kaynağının titreşmeya başladığı nokta ile en üst seviyeye (tepe noktasına) ulaştığı mesafe arasındaki yükselme zamanıdır
* Kalış (sustain): Sesin en yoğun seviyede ya da tepe noktasında kalma zamanıdır
* Düşüş (decay): sesin en yoğun seviyeden sesizliğe inme süresidir.
Ton
Basit (genleşme değerlerinin düzenli olması;örneğin düzensiz;1/500,ikincisi 1/400,üçüncüsünün 1/485 olması gibi) frekanslar seste ton farkını meydana getirir. Frekansları aynı olan seslerin tonlarıda aynı olur. Seslerin periyodik karakteri dörde ayrılır:
Temel ses: Titreşimleri basit sinüs eğrisi karakteri taşıyan seslere “saf/temel ses” denilir. Bir diyapazonanın çıkardığı ses bunun en yalın örneğidir. Doğada “saf/temel” ses bulunmaz. Doğadaki sesler her zaman karmaşık yapıya sahiptir.
Karışık ses:
Gürültü: Periyodik olmayan düzensiz ses titreşimlerine gürültü denir.
Patlama: Kısa süreli hızlı bir hava yoğunlaşması sonucunda oluşup kulağımıza çarpan seslere ise “patlama” denilir.
(Harf)
Ses, dili oluşturan en küçük birimdir. Harf ise sesin yazıdaki karşılığıdır. Harf yazı yazmak için kullanılan işarettir. Harflerin hepsi alfabeyi oluştururlar. Yazı harfler dışında rakam, noktalama işaretleri ya da başka semboller içerebilir ama harfler yazının en temel öğesidir.
Kullanımı
Saf fonemik bir alfabede, her bir fonem bir harfle ifade edilir. Fakat geçmişte ve pratikte, harflerin birden çok fonemi bir temsil ettiği görülür. Bazen tek bir sesi birden fazla harf ile göstermek gerekebilir. Örneğin “ş” sesini vermek için İngilizce’de “sh”, Almanca’da “sch” kullanılmaktadır. Aynı şekilde “x” sesini vermek için, Türkçe’de “ks” kullanılır.
Harfler alfabe içerisinde belli bir sıraya sahiptirler. Buna alfabetik sıra denir. Aynı harfin alfabedeki yeri değişik dillerde farklı yerlerde olabilir. Harflerin alfadeki yerleri bilimsel çalışmalar ile saptanır.Harfler sayısal değerlere de sahip olabilir. Roma rakamları buna en iyi örnektir.
Tarih
Harflerin kullanımı Bronz Çağı’na kadar uzanır. Eski Mısır’da dildeki sesi veren 23 hiyeroglif kullanıldığı görülür. Çivi yazıları M.Ö. 2700 yıllarında kullanılmıştır.
Harflerin ilk gerçek anlamda kullanımı Sami dilleri alfabelerinde, M.Ö. 2000 yılarrında eski Mısır bölgesinde görülür. Daha sonra bu sistem ilk Kanaan dil yapısına evrimleşti. M.Ö. 9. yüzyılda, ilk sesli harf Yunan alfabesinde görüldü.
Harf tipleri
Bazı alfabelerdeki harfler:
* Arap alfabesi: ﺍ, ﺏ, ﺕ, ﺙ, ﺝ, ﺡ, ﺥ, ﺩ, ﺫ, ﺭ, ﺯ, ﺱ, ﺵ, ﺹ, ﺽ, ﻁ, ﻅ, ﻉ, ﻍ, ﻑ, ﻕ, ﻙ, ﻝ, ﻡ, ﻥ, هـ, ﻭ, ﻱ
* İbranice alfabesi: א, ב, ג, ד, ה, ו, ז, ח, ט, י, כ, ל, מ, נ, ס, ע, פ, צ, ק, ר, ש, ת.
* Kiril alfabesi: А, Б, В, Г, Ґ, Д, Е, Є, Ж, З, И, І, Ї, Й, К, Л, М, Н, О, П, Р, С, Т, У, Ф, Х, Ц, Ч, Ш, Щ, Ю, Я, Ь, Ђ, Љ, Њ, Ћ, Џ
* Latin alfabesi: A, B, C, D, E, F, G, H, I, J, K, L, M, N, O, P, Q, R, S, T, U, V, W, X, Y, Z.
* Yunan alfabesi: α, β, γ, δ, ε, ζ, η, θ, ι, κ, λ, μ, ν, ξ, ο, π, ρ, σ, τ, υ, φ, χ, ψ, ω
(Alfabe)
Bir dildeki harflerin belirli bir sıraya dizilmiş bütününe alfabe denir.
Abece veya alfabe, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. “Abece” sözcüğü, Türkçe
‘deki ilk üç harfin okunuşundan oluşur.
Benzer biçimde Fransızca kökenli Alphabet’den dilimize geçen “Alfabe” sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan “alpha” ile “beta”nın okunuşundan gelir.
Türk Abecesinde 29 harf bulunur: A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, Ş, T, U, Ü, V, Y, Z.
Diller, yazıma geçirilme şekilleri itibariyle ikiye ayrılır: sesçil diller(fonogram kullanan diller) ile karakter kullanılarak yazılan diller(ideogram kullanan diller). Abecesel dillerde, abeceyi oluşturan her bir elemanın genelde bir anlamı olmaz, sadece cikarilmasi gerekli sesi belirtir ve ancak diğer harflerle yan yana geldiklerinde belli bir anlam kazanırlar. karakterle yazılan dillerde ise genelde her simge bir nesneyi tanımlar ve görece çok az tanım iki veya fazlası karakterle ifade edilir. buna örnek çince, japoncadır, öte yandan dünyadaki büyük çoğunluk diller abeceyle yazılır.
Abecenin doğuşu, yazının doğuşuyla eşzamanlıdır ve sümerlere tarihlenir, yani günümüzden bir 5000 yıl önceye. bilindiği üzere buna çivi yazısı(cuneiform) adı verilir. çivi yazısına(çivi abecesi) benzer simgelerle aşağı yukarı, sümerleri takip eden birçok mezopotamya uygarlığı dillerini kağıda, taşa toprağa dökmüşleridir(asur, babil, elam, akkad, hitit vs)
çivi yazısının ardından mısırlıların hiyeroglifleri ortaya çıkmıştır. ilk çıkışındaki kullanım özellikleriyle ideogramatik yazi mantığı taşıyan bu abece türü, zamanla diğer kültürlere geçmiş ve fonetikleşmiş, şu an kullandığımız abece çeşitlerini türetmiştir.
bu iki abece türü yanında bir de ege adaları kökenli, günümüzde hala çözülememiş, linear a ve linear b diye birbirinin devamı iki abece ile maya uygarlığı kökenli kolomb öncesi güney amerika abeceleri vardır.
Türk alfabesi, Latin harfleri esas alınarak 1.XI.1928 gün ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun ile kabul edilmiştir. Bu Kanun’a göre, Türk alfabesinde 29 harf bulunmaktadır.
Türklerin tarih boyunca kullandıkları alfabeleri sırasıyla incelersek:
(Görüntülemek istediğiniz alfabenin üzerine dokunun.)
1. Göktürk Alfabesi
2. Uygur Alfabesi
3. Arap Alfabesi
4. Latin Alfabesi
|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |
|» Yazım ve Noktalama Sayfasına Dön! « |
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…